-
1 menu
In m1 au restaurant yemek listesi2 informatique bilgisayar mönüsüIIufak tefek [u'fak te'fec]ufak parçalar -
2 расходиться
несов.; сов. - разойти́сь1) dağılmakмы разошли́сь по дома́м — evlerimize dağıldık
они́ разошли́сь в ра́зные сто́роны — her biri bir yana gitti
2) ( рассеиваться) dağılmak; erimek ( таять)ту́чи разошли́сь — (kara) bulutlar dağıldı
3) ( распродаваться) satılmak; harcanmak ( расходоваться)э́тот журна́л расхо́дится миллио́нными тиража́ми — bu dergi milyonlar satar
его́ кни́ги расхо́дятся в коли́честве деся́тков ты́сяч экземпля́ров — kitapları onbinlerce satılıyor
кни́га уже́ разошла́сь — kitap tükenmiştir (artık)
де́ньги разошли́сь — para gitti / harcandı / suyunu çekti
4) ( не встречаться в пути) yolda raslaşmamak5) (встретившись, давать пройти) geçmek6) ( порывать отношения) alış-verişi kesmek; ayrılmakона́ разошла́сь с му́жем — kocasından ayrıldı
у нас с ни́ми пути́ давно́ разошли́сь — onlarla yollarımız dünden ayrılmıştır
7) ( не соглашаться) ayrılmakеди́нственное, в чём мы расхо́димся... — ayrıldığımız tek nokta...
мы ре́зко расхо́димся с ним во мне́ниях — onunla aramızda kesin görüş ayrılıkları var
8) ( разветвляться) ayrılmak, çatallanmak ( о дороге)9) перен. ( не совпадать) birbirini tutmamak, çetişmek; ters düşmekу него́ слова́ расхо́дятся с де́лом — sözü / söylediği ile yaptığı birbirini tutmuyor, söylediği yaptığı ile celişiyor
10) перен. azmak; coşmakу него́ разошёлся ревмати́зм — adamın romatizması azmış
е́сли он разойдется, он тебя́ в порошо́к сотрёт — bir azarsa seni un ufak eder
См. также в других словарях:
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çivi — is. 1) İki şeyi birbirine tutturmak için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk, mıh 2) Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum Birleşik Sözler çivi yazısı çiviyukarı çatal çivi tel çivi cam çivisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektrik — is., ği, fiz., Fr. électrique 1) Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü 2) Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi 3) Bu enerjiden elde edilen aydınlanma 4) Fiziğin, bu enerji ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HARDALE — Hardal tanesi. * Nesneyi ufak edip kesmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük